BİR KIŞ GECESİ MASALI ÜÇLEMESİ #2 KULEDEKİ KIZ- KİTAP YORUMU

 ARKA KAPAK 

Satış rekorları kıran Bir Kış Gecesi Masalı serisinin ikinci kitabı Kuledeki Kız, peri masallarının gerçeğe dönüştüğü akıl almaz bir macerayı okurlarla buluşturuyor. 

Toplumun kendisine biçtiği rollerden daha fazlasını isteyen Vasya, kaderine razı gelmez ve bu uğurda kimsenin aklına gelmeyecek bir yalan söyler. Bu yalan onu ve atı Solovey’i zorlu bir yolculuğa sürükler.

 Korkusuz Vasya, kendini Büyük Prens için savaşırken bulur;üstelik söylediği yalan, her geçen gün daha da tehlikeli bir hal almaya başlamıştır. Vasya, çok sevdiği ağabeyi Saşa ve ablası Olga’yı istemeden de olsa bu yalana ortak etmiştir.

 Büyük Prens’in dünyasında ayakta kalmak için mücadele eden Vasya, Moskova’yı tehdit eden büyük bir felaketle yüzleşmek zorunda kalır. Güvendiği kış kralı yanında olacak mıdır? En önemlisi de Vasya ailesini ve sevdiklerini kurtarmayı başaracak mıdır? 

Rus topraklarında geçen büyüleyici bir hikâye. —Paste

KİTABIN KONUSU

Vasya, köyünde yaşadıklarından ve babasının ölümünden sonra oradan ayrılıyor. Dünyayı dolaşmak istediğini söylüyor. Morozko bundan memnun olmasa da kabulleniyor ve ona her türlü desteği veriyor. Ancak Vasya, bu yalnız çıktığı gezide yine tehlikeyi kendine çekiyor. Ziyaret ettiği köylerin yakılığp yıkıldığını ve kızların kaçırıldığını öğreniyor. Üstelik de bunu yapanlar hiç iz bırakmıyor. Bir şekilde bu kızları kurtarmayı amaçlayan Vasya yollara düşüyor. Erkek kılığında yolu abisi Şaşa ile kesişiyor ve Moskova’ya ablası Olag’nın yaşadığı yere geliyor. 

KİTAP YORUMUM

İlk kitabı okuyup aşık olmuştum. Masal tadındaki anlatımı ve Vasya beni büyülemişti. Sevgili Buz Kralımız Morozko’ya da hayran olmuştuk. Rus halk kültürü, masalları ile bezenmiş olması da cabasıydı. 

Şimdi ilk kitaptan aldığınız zevki ikiyle çarpın işte ikinci kitap bu akıcılığa ve hikayeye sahip. Normalde ikinci kitaplar geçiştir ve sevilmez. Ama bu yargı bu kitap için asla geçerli değil. Her sayfası aksiyon dolu, bir çırpıda 418 sayfayı okuyorsunuz ve tadı damağınızda kalıyor. Bu kitabı sevmemin başka sebebi de Morozko ve Vasya’yı birlikte daha çok görmemiz, aralarındaki yakınlaşma ve haklarında daha çok şey öğrenmemiz oldu. Hatta birinci kitapta hikayesini merak ettiğim büyük annenin olayını da bu kitapta öğreniyoruz. 

Kasyan diye yeni bir karakter daha katılıyor. Kendisi için söyleyeceğim çok şey ve ama hepsi sürprizbozan olduğundan susuyorum. Ama yazar bu karakter ile bizi sürükleyip ters köşelere yatırdı. Konstantine de malesef var kitapta. Ölemedi bir türlü. Böyle rahip olmaz olsun. İnsan her seferinde kanar mı ya, senin nasıl bir inancın var ki…Neyse…Çok kızgınım. Olga ve Şaşa’yı özlemiştik. Onlara kavuşmak da güzeldi. Bu kitapta bir de Olga’nın kızı Marya ile tanışacağız. Kendisi yeni Vasya olmaya aday diyebilirim. 

Solovey’i atlayacağımı düşünmediniz herhalde. Böyle bir atım olacaksa at binmeyi öğrenirim. Kendisinin olduğu her bölüm beni eğlendirdi.

Son sayfalarda nefesimi tuttum. Başından kalkamadım o kadar sevdim. Kitap üçüncü kitabı merak ettirecek bir sonla bitti. Merak ettiklerimize bakılırsa üçüncü kitap daha da güzel olacak. O ateş kuşu ve Marya arasında bir bağ olmasını bekliyorum. =) Bahar geldi ve Morozko gitti. Olsundu biz yine kışı bekleriz. 

Velhasıl bu kitabı okumayanlar çok şey kaybediyor. Masalların mutluluk ve umut ile bir alakası var. Okuduğunuz zaman yüzünüzde kocaman bir gülümseme içinizde kocaman bir sıcaklık hissediyorsunuz. İşte bu his için hepinizi Morozko ve Vasya’nın masalına davet ediyorum.

KÜNYE

    YAZAR: Katherine Arden

ÇEVİRMEN:    RÜMEYSA NUR ERCAN

ORİJİNAL ADI:  The Girl in the Tower(The Winternight Trilogy, #2)
                                 YAYINEVİ: EPHESUS YAYINLARI                                 

SAYFA SAYISI: 418
               GOODREADS PUANI:  4,34
BENİM PUANIM:

💟💟💟💟💟

Yorum bırakın