Merhaba Yaza Merhaba Diyemeyenler,
Bugün ortağımla aktif olduğumuz bir gün oluyor gibi. Bu çok sık karşılaşamayacağımız bir olay ki buna şahit olanların bu yazı muhteşem geçecek. =)
Son zamanlarda gerilim kitaplarına dalmış durumdayım. Arka arkaya çok güzel kitaplar okudum. Sessiz Hasta ülkemizde yayımlandığında okuyan herkes tarafından çok beğenildi. Sonunu çok iyi buldular ve övmelere doyamadılar. 1000 Kitap puanı 8.7 ve Goodreads Puanı : 4.15 Puanları da oldukça yüksekti. Ben de merak edip aldım ama okumakta biraz geç kaldım diyebilirim.
Kitap gerçekten sürükleyiciydi. Bir oturuşta okuyabileceğiniz ve tahmin ettiğinizi düşündüğünüz her şeyin farklı olduğunu göreceksiniz. Ben ne okudum dedirtecek kadar güzel bir kitaptı diyebilirim.
Konusuna gelecek olursak : Alicia 33 yaşında ünlü bir ressamdır. Zor bir çocukluk geçirmiş. Annesi, Alicia ile bir trafik kazası geçiriyor ve ölüyor. Arabayı duvara sürüyor. Babası annesinin ölümünden Alicia’yı suçluyor ve keşke sen ölseydin diyor. Sonrasında intihar ediyor. Gerçekten tam bir aile dramından kurtulan Alicia , Gabriel ile mutlu bir evlilik yapıyor. Gabriel de ünlü bir moda fotoğrafçısı. Birbirlerine çok aşıklar özellikle Alicia kocasını çok seviyor. Sonra bir gün Gabriel evlerinde bir sandalyeye bağlanmış, yüzünden beş kurşunla vurulmuş şekilde bulunuyor. Tabanca hemen yanında. Başında Alicia dikiliyor. Onun da önünde bir bıçak duruyor ve bilekleri kanıyor. Polisler tek şüphelinin Alicia olduğunu düşünüyor. Ancak Alicia hiç konuşmuyor. Sessizliğe bürünüyor. Bu süreçte sadece bir resim yapıyor ve adını “ALKESTİS” koyuyor. Alkestis mitolojik bir olaya gönderme yapan bir isim. Kocası için kendini feda eden bir kadının hikayesini anlatıyor. Ancak bu hikayede ölen adam olduğu için iki hikaye arasında bağlantı kurulamıyor. Sonra Alicia’yı The Grove adında bir kliniğe kapatıyorlar. Bu kliniğe Theo adında bir psikoterapist geliyor ve Alicia ile ilgilenmeye başlıyor. Biz de bu şekilde Alicia’nın , Theo’nun geçmişini ve şimdisini okuyoruz. Alicia’nın neden sessizleştiğini, Alkestis olayının gerçeğini , cinayetin sebebini ve katili bulmaya çalışıyoruz.
Sürprizbozan olmasın diye nasıl anlatılırsa öyle özetledim ama mükemmel bir kitaptı.
Ancak kitapta Türk Kızı Elif karakterine anlam veremedim. Çünkü kötü bir karakter olarak verilmiş ve hikayeye çok da katkısı yok bence. Hani yazar Türklere sataşmak mı istemiş , Elif diye bir kızdan darbe mi yemiş o bölümü anlamadım. Michaelides yani yazarımız Kıbrıs’ta Kıbrıslı bir baba ve İngiliz bir anneden dünyaya gelmiş. Türklerle içli dışlı olduğu aşikar. Kitapta hoşuma gitmeyen tek bölüm Elif’in bölümüydü. Gerek yoktu. Neden Türk olduğunun vurgusu bu kadar baskın bilemedim. Elif, annesini ve kız kardeşini uykularında boğarak öldürüyor. İri yarı bir kız. Alicia’yı kışkırtıyor. Etrafa saldırıyor falan. Hikaye ile ne ilgisi var hiç. Gidişata etkisi ne hiç. Alicia’yı kışkırtıp kendine saldırtıyor o kadar. Sonuç yok. Alicia , Elif’e niye saldırıyor onu da anlamadım. Neden bu kadar kışkırıyor onu da anlamadım. Alicia tatlım asıl düşmanına odaklansan ya diyesim geldi bu bölümlerde. Ama tabiki de psikolojik problemleri olduğunu ve çok zor durumda olduğunu da unutmamak lazım.
Benim kitaba puanım 8 oldu. Çünkü güzel ve akıcı bir kitaptı ama benzersiz bir kitap değildi. Elif karakteri nedeniyle de bir puan kırdığımı belirtmek istedim. Böyle bir karakteri koyuyorsan altını doldur. Sadece kötü şeyler söyleyip yaptırıp bırakmasaydın keşke.
İlk kitap olmasından dolayı yazarı tebrik ediyorum. Diğer kitabının da Türkçeye kazandırılmasını heyecanla bekliyorum.
İKİ HAYALPERESTİN EĞLENCE DÜNYASI 