Ağustos ayı okuduklarım (Serenity)

Merhaba okur, ‘sıcaklara devam‘ günlerinde göz atabileceğiniz okumalıklarımı sizlere tanıtmak için buradayım. Bu ayki listemi açtım ve önerilerime başlıyorum.

İlk olarak sizlere ’30 dakikada… ‘ serisinden bahsetmek istiyorum. Şu ana kadar 30 dakikada gelecek, astronomi,mitoloji ve sanat olanlarını okudum. Bu seri size gerçekten de 30 dakikada mevzuyu anlatıp karşıya geçiyor dostlar. Okuması eğlenceli ve şipşak bilgi verici bir seri.

Listemdeki bir sonraki kitap George Allen England başta olmak üzere birçok yazardan derlenen tuhaf bilim kurgu hikayelerden oluşan Dışarıdan Gelen Şey

Artık iyice bu tarz kısa hikayelerden oluşan derleme kitaplara yöneldiğimi itiraf etmeliyim. Tek atımlık,sıkmayan,ekonomiyi de zorlamayan bu tarz kitaplar hoşuma gidiyor. Bu kitaptada tam olarak bu kriterleri bulabilirsiniz.Tavsiye ederim.

Gelelim kişisel gelişim ve psikoloji türündeki kitaplarıma. Listemde epeyce bu

tarzda kitap birikti dostlar. Neden bilemiyorum 😉 İnsan psikolojisini her açıdan ele almayı ve incelemeyi seviyorum diyelim. Faydalı bulduğumu söylemeliyim. Duygusal farkındalık kitabı nispeten faydalı bir eserdi. Zevk alarak okudum.

Zor anneler kitabı ise içinde barındırdığı türlü türlü anne tipleri ve durumlar açısından benim için epey yol gösterici oldu. Bir o kadar da okuması mental anlamda zor bir kitaptı.

Sıradaki kitap Camilla Grudova‘nın kaleminden Bez bebek alfabesi.

Açıkçası bu kitabı kapağı ve tuhaf hikayeler barındırıyor olmasına kanarak aldım fakat kedisinden çok da umduğumu bulamadım. Hikayeler tuhafın da tuhafıydı. Bu kadarı bana bile fazlaydı :)) Anlamsız ve pek de bir yere varmayan hikayeler barındırıyordu o yüzden bir yerden sonra bırakmak zorunda kaldım dostlar. Belki siz benden farklı düşünür ve onda ilham alınacak bir şeyler görürsünüz bilemiyorum :))

İşte bu kitap konusu,akıcılığı ve farklılığı açısından çok iyiydi dostlar. Marcus Sedgwick, Kanlı bir KIş Gecesi’ni kurgularken kesinlikle ‘Bulut Atlası‘ndan’ ilham almış. Konusu temelinde romantik bir hikayeye dayanıyor.

Yazarımız birbirine aşık fakat birbirine kavuşamayan ,bahtsız çiftimizi her hikayesinde yeniden dünyaya getiriyor ve biz de acaba bu defa buluşacaklar mı diye merakla okuyoruz. Her hikayenin sonu bir ters köşe. Sonu da ayrı bir ters köşe. Ben okurken aşırı zevk aldım. Bulut atlası bir noktada beni kurgusuyla boğmuştu fakat bu eser hiç öyle değil. Gizem, gerilim ve tuhaf kategorilerindeki kitaplardan hoşlananlara tavsiyemdir.

Son olarak ilgimi çeken ve yine tuhaf hikayelerden oluşan eserlerden bahsetmek isterim. Bora Chung‘un Lanetli Tavşan adlı kitaba yeni başladım. Vurucu ve ürpertici hikayeler yer alıyor içerisinde. Stephen King‘in eski hikaye kitaplarından aldığım tadı alıyorum. Umarım diğer kitap da öyledir ve ikisini de zevkle tüketirim diyor yazıma burada son veriyorum. Şimdilik benden bu kadar kitapseverler. Yeni kitaplarda buluşmak üzere. Esen kalın;)

Yorum bırakın